1.Gün İstanbul – Malaga – Granada

İstanbul Havalimanı dış hatlar terminalini Türk Hava Yolları kontuarı önünde gidişten 3 saat önce buluşma. Bagaj, bilet ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Hava yollarının TK 1303 sefer sayılı uçuşu ile saat 07.25’te Malaga ’ya hareket. Yerel saat ile 11.05’te varışımızın ardından alanda bizleri bekleyen aracımız ile Malaga şehir turumuz başlıyor. Malaga, İspanya'nın güneyinde, Endülüs bölgesinin Costa del Sol kıyısında yer alan tarihi ve kültürel zenginliklere sahip bir şehir olarak dikkat çekmektedir. Akdeniz’in sıcak iklimiyle bilinen Malaga, yıl boyu güneşli havası ve güzel plajları ile ünlüdür. Burada yapacağımız şehir turu esnasında Malaga katedrali, botanik bahçeleri, belediye binası, liman gibi bu güzel şehrin önemli noktaları gördükten Granada’ya hareket ediyoruz. Granada, Endülüs bölgesinin kalbinde yer alan tarih ve kültür dolu bir şehirdir. Granada, tarihi mirası, müzik ve dansı, nefes kesen manzaraları ve Alhambra Sarayı ile ünlüdür. Şehir, İspanya'nın en önde gelen turistik destinasyonlarından biri olup her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Burada yapacağımız şehir turu esnasında Gran Via Caddesi, BibRambla ve Belediye Meydanları, Granda Katedrali (dışarıdan), Granada’nın ilk üniversitesi Madraza, İpek Çarşısı ve eski Nasri Kervansarayı görülecek yerler arasındadır. Turumuzun ardından dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Alhambra Sarayı Turu’na katılabilirler. (70 Euro) (Al Hambra sarayında günlük ziyaretçi limiti bulunmaktadır. Bu sebeple rezervasyon esnasında bu tura katılıp katılmayacağınızı acentenize söylemeniz önemle ricamızdır.) Granada'nın en büyük hazinelerinden biri olan Alhambra Sarayı, Endülüs İslam mimarisinin en göz alıcı ve etkileyici örneklerinden biridir. İspanya'nın en çok ziyaret edilen tarihi mekanlarından biri olan Alhambra, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır ve dünya çapında ün kazanmıştır. Bu ünlü eser Gırnata’ya hâkim Sabika tepesi üzerindeki düzlükte, savunma kalesi ve saray olarak 13. yüzyılda yapılmaya başlanmış olup, inşaatı 15. yüzyıla kadar sürmüştür. Yapımında kullanılan kırmızı topraktan dolayı aldığı kırmızı rengi sebebi ile Alhambra yani ‘’Kızıl’’ denmiştir. Turumuzun ardından otelimize transfer. Geceleme otelde.

2.Gün Granada

Otelde alınacak sabah kahvaltısının ardından serbest zaman. Dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Cordoba turuna katılabilirler. (55 Euro) Cordoba, İspanya'nın Endülüs bölgesinde bulunan tarihi bir şehirdir. Tarihi ve kültürel zenginlikleri, etkileyici mimarisi ve Endülüs İslam kültürünün izlerini taşıyan yapılarıyla ünlüdür. Cordoba, İspanya'nın en eski ve en güzel şehirlerinden biridir. 1,5 saatlik bir yolculuk ile ulaşacağımız Cordoba’da da bizi ilk olarak Guadalquivir nehri karşılayacak. Tarihi Roma köprüsünün üzerinden yürüyüp, Roma kapısını geçerek kente giriş yapacağız. 2000 yıllık kentin, en görkemli yapısı, dünyanın en büyük camilerinden olan, 850 adet sütun üzerinde yükselen Kurtuba Ulu Camii’ne girerek, rehberimiz eşliğinde bu muhteşem eserin görkemine tanıklık ederken, etkileyici bilgiler alacağız. Kurtuba Camii’ndeki turumuzdan sonra yürüyerek devam edeceğimiz turda tertemiz eski sokakları ve Endülüs mimarisinin tüm inceliğini yansıtan eski hanı ve Cordoba’nın evlerini göreceğiz. Burada yapacağımız turun ardından Granada’ya dönüyoruz. Akşam dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Mahalleler (Albaicin ve Sacromonte Çingene Mahallesi) turumuza katılabilirler. (45 Euro) Albaicin, Granada'nın tarihi ve büyüleyici bir mahallesidir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu bölge, dar sokakları, beyaz badanalı evleri ve manzaralı tepeleriyle ünlüdür. Endülüs İslam kültürünün ve mimarisinin izlerini taşır ve Granada'nın tarihini yansıtmaktadır. Burada yapacağımız turun ardından tamamen el işi olan mağaralarda bir içecek eşliğinde, Çingene şovunu ve onların yaşam tarzlarını izleyeceğiz. Turumuzun ardından otelimize dönüş. Geceleme otelde.

3.Gün Granada – Ronda – Sevilla

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Sevilla’ya hareket. Yol üzerinde dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Kasaba Ronda turuna katılabilir. (35 Euro) Ronda, İspanya'nın Endülüs bölgesinde yer alan, tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan ünlü bir dağ kasabasıdır. Şehir, özellikle derin vadisi ve üzerinde yer alan tarihi köprüsü olan Puente Nuevo ile tanınır. Bu köprü, 18. yüzyılda inşa edilmiş olup, Ronda'nın sembolü haline gelmiştir ve şehri ikiye bölen El Tajo Kanyonu'nu üzerine kuruludur. Ronda, ayrıca tarihi bir bullfighting arenasına sahip olup, dünyanın en eski boğa güreşi arenalarından biri olarak kabul edilir. Burada yapacağımız turun ardından Andalucia’nın başkenti Sevilla sıradaki durağımız. Sevilla, İspanya'nın Endülüs bölgesinde bulunan tarihi ve kültürel zenginliği ile ünlü bir şehirdir. Guadalquivir Nehri'nin kıyısında yer alan Sevilla’da yapacağımız şehir turu esnasında ilk olarak Plaza de Espana’nın da yer aldığı Maria Luisa Parkı ve Plaza America, Cristof Colomb’un mezarı da yer alan, dünyanın en büyük üçüncü katedrali Sevilla Katedrali (dışarıdan) katedralin hemen yanı başında ise Endülüs Emevî Devleti’nin hatırasını taşıyan, katedralin üzerine inşa edildiği camiden günümüze ulaşabilen son parça Hiralda Minaresi, Kastilya krallarının sarayı Alcazar (dışarıdan) görülecek yerler arasındadır. Daha sonra keşiften 19.yy. a kadar Amerika kıtasına yapılan tüm deniz seferlerinin kayıtlarının tutulduğu Hint Arşivleri'nin arasından geçerek "eski" Sevilla olarak adlandırılan Santa Cruz mahallesinin eski dar sokaklarına ulaşacağız. Yürüyüşümüzün sonunda Sevilla Üniversitesinin merkez kampüsü olarak kullanılan, eski tütün fabrikası ve günümüzde deniz müzesi olan Torre del Oro yani Altın Kule’yi gördükten sonra turun ardından Sevilla’daki otelimize transfer. Akşam dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Flamenco Ateşi Turu’na katılabilirler. (55 Euro) Sevilla, flamenkonun doğum yerlerinden biridir ve İspanya'nın flamenko kültürü açısından en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Şehir, geleneksel flamenko performansları, dans stüdyoları ve flamenko festival ve etkinlikleriyle ünlüdür. Yapacağımız Flamenko gecesinde Flamenko dansçılarını izlerken adeta büyüleneceksiniz. Turumuzun ardından otelimize transfer. Geceleme otelde.

4.Gün Sevilla – Lizbon

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Lizbon’a hareket. Lizbon, Portekiz'in başkenti ve en büyük şehri olup, Avrupa'nın en eski başkentlerinden biridir. Atlantik Okyanusu kıyısında yer alan bu tarihi şehir, etkileyici manzaraları, renkli mahalleleri ve zengin kültürel mirasıyla dikkat çekmektedir. Turumuzda ilk olarak Jeronimos Manastırı’nın kilise kısmı ziyaretinden sonra Tajo nehrinin kıyısındaki Belem Kulesi ile Keşifler Anıtı´nda fotoğraf molası için duraklayacağız. Şehrin en eski ve 1755 depreminden en az hasar görmüş semti olan adını Arapça hamam kelimesinden almış ve sadece yürüyerek keşfedilebilen Alfama semtinde kısa bir yürüyüş gerçekleştirdikten sonra tekrar aracımıza döneceğiz. Yol boyunca göreceğimiz Praça do Comercio´dan Baixa semti, Rossio ve Restauradores meydanlarından geçip şık butiklerin bulunduğu Liberdade caddesinin sonunda yer alan Marques de Pombal meydanına nazır Eduardo parkının üst terasında verilecek fotoğraf molasından sonra turumuzu tamamlayıp otelimize transferimiz gerçekleşiyor. Akşam dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Akşam Yemekli Görkemli Fado Gecesi turuna katılabilir. (65 Euro) Fado, duygusal bir müzik tarzı olup, Portekiz halkının tarihini, sevdayı, kaybı ve nostaljiyi anlatmaktadır Keyifli bir yemek ve içecekle Portekiz ruhundan bir kesit yaşayacağınız bu muhteşem gecenin ardından otelimize transfer. Geceleme otelde.

5.Gün Lizbon

Otelde alınacak sabah kahvaltısının ardından dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Lizbon İncileri (Sintra & Cascais & Estoril & Cabo de Roca) turuna katılabilirler. (70 Euro) Sintra, Lizbon'un kuzeyinde yer alan, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan büyüleyici bir kasabadır. Şehir, zengin tarihi ve olağanüstü doğasıyla ünlüdür. Sintra'nın en dikkat çeken yapısı, 19. yüzyılda inşa edilen Pena Sarayı'dır. Renkli ve masalsı yapısıyla, şehrin tepelerinden görülebilen bu saray, Sintra'nın simgesi haline gelmiştir. Burada yapacağımız turun ardından ikinci durağımız Avrupa’nın en batı ucu olan Cabo de Roca´ya ayak basacağız. Okyanus kıyılarından ilerleyip önce Guincho burnuna oradan Cascais yakınlarındaki “Boca de Inferno” kayalığına varıyoruz. Ardından üçüncü durağımız olan Cascais’e hareket ediyoruz. Atlantik Okyanusu kıyısında yer alan şirin bir tatil kasabası olan Cascais’te balıkçı limanını gezdikten sonra durağımız Casino’su ile meşhur Estoril semti. Estoril, tarihsel olarak 20. yüzyılın başlarında Avrupa'nın en popüler tatil destinasyonlarından biri haline gelmiş, özellikle kraliyet aileleri ve zengin turistler tarafından tercih edilmektedir. Şehirdeki en ünlü yerlerden biri, büyük bir kumarhane olan Estoril Casino'dur. Burada yapacağımız turun ardından ardından otelimize transfer. Geceleme otelde.

6.Gün Lizbon- Obidos – Fatima- Porto

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Porto’ya hareket. Yol üzerinde dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Budda Eden Bahçesi turuna katılabilirler. (40 Euro) Buda Eden, Asya kültürlerinden ilham alınarak tasarlanmış ve büyük bir açık hava sanat galerisi olarak yılda binlerce turisti ağırlamaktadır. Bahçe, antik Asya heykelleri, büyük Budist figürleri ve geleneksel Çin felsefesini yansıtan çok sayıda eserle doludur. Ayrıca, Japon bahçeleri, yapay göletler ve büyüleyici bitki örtüsüyle dikkat çekmektedir. Burada yapacağımız turun ardından sonraki durağımız Obidos. Obidos’a geldiğinizde sanki yüzyıllar öncesine yolculuk ettiğinizi hissedeceksiniz. Bu küçük kasabada yaşayanlar haftanın bazı günlerinde hala geleneksel kıyafetleriyle dolaşıp tarihi yeniden yaşatmaktadırlar.Şehirde yapacağımız keyifli yürüyüş turunda dar sokakları, küçük kiliseleri, birbirinden güzel evleri ve dükkanları ile bu küçük şehir hafızalarımızda yer edecek. Turumuzun ardından sonraki durağmız Fatima. Meryem Ana’nın 1917 yılında üç küçük çobana görünüp üç sırrı verdiği, bu yer, Hristiyanlığın en büyük hac ve ibadet merkezlerinden biridir. Turumuzun ardından Porto’ya hareket. Porto, ülkenin ikinci en büyük şehri olup, kendine has mimarisi, renkli evleri ve dar sokaklarıyla ünlüdür. Burada yapacağımız şehir turu esnasında ilk durağımız modern ticaret ve iş merkezi olarak bilinen Boavista. Ardından sonraki durağımız sonraki durağımız Atlantik Okyanusu kıyısında yer alan Queijo kalesi hudutları olacak. Buradan Douro nehrinin okyanusa döküldüğü yerdeki eski bir balıkçı köyü Foz mahallesinden geçerek nehir kıyılarından Porto merkeze doğru ilerliyoruz. Parkurumuz Carmo meydanından başlayacak. Tarihi kitapçı Lello ve Clerigos kilisesinden geçerek Aliados meydanına ineceğiz. Bento İstayonu, Sao Francisco Kilisesi, Borsa Sarayı, Porto Katedrali, Liberdade Meydanı, Batalha Meydanı, şehrin en ünlü alışveriş caddesi olan Santa Catarina, I. Luis Köprüsü, Arrabida Köprüsü göreceğimiz yerler arasında yer alacak. Turumuz UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınan, Douro nehri kıyısında yer alan Ribeira semtinin keşfiyle son bulacaktır. Tur bitiminde otelimize transfer ve serbest zaman. Geceleme otelde.

7.Gün Porto

Otelde alınacak sabah kahvaltısının ardından dileyen misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Görkemli Guimaraes & Bom Jesus de Monte & Braga turuna katılabilirler. (65 Euro) Guimaraes, Portekiz'in kuzeyinde yer alan tarihi bir şehir olup, ülkenin en önemli kültürel ve tarihi merkezlerinden biridir. "Portekiz'in doğum yeri" olarak da bilinen Guimarães, 12. yüzyılda Portekiz Krallığı'nın kurulduğu yer olması sebebiyle büyük bir tarihsel öneme sahiptir. Şehir, dar sokakları, taş binaları ve Orta Çağ'dan kalma yapılarıyla adeta bir açık hava müzesi andırmaktadır. 2012 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmiş bu güzel şehirde yapacağımız yürüyüş turunda orta çağ kalesi, Portekiz mimarisinin özgün eserleri olan kiliseler, muhteşem bahçeler, tarihi ev ve sokalar hafızalarımızda yer edecek. Turumuzun ardından sonraki durağımız Bom Jesus do Monte’ye hareket ediyoruz. 1784-1857 yılları arasında Carlos Amarante tarafından neoklasik tarzda inşa edilmiş, Bom Jesus Katedrali'nin önündeki labirent olarak tabir edilen şaşırtmalı merdivenlerle aşağı doğru indikten Braga’ya hareket ediyoruz. 2000 yıl önce Romalılar tarafından inşa edilmiş olması sebebiyle "Portekiz'in Roma'sı" olarak bilinen Braga, ülkenin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Şirin tarihi sokakları, renkli meydanları ve geleneksel binalarıyla sizleri gezerken yüzyıllar öncesine götürecektir. Turumuzun ardından otelimize transfer. Geceleme otelde.

8.Gün Porto- İstanbul

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından rehberin belirleyeceği saatte havalimanına hareket. Bagaj, bilet ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Hava Yollarının TK 1452 sefer sayılı uçuşu ile saat 16.50’de İstanbul’a hareket. Yerel saat ile 23.30’da varış ve turumuzun sonu.